Elektrikli araba teknolojisi, yıldan yıla gelişmeye devam ediyor. Bilhassa Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yıldan yıla satış ölçüleri artarken, bu devletler de elektrikli araç satışlarını teşvik etmek için ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar. Örneğin geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği tarafından onaylanan yeni maddeyle birlikte, 2030 yılından itibaren birlik hududu içerisinde içten yanmalı motorların üretimi büsbütün yasaklanacak ve bu ülkelerde sırf elektrikli araba üretilip satılabilecek.
Bu gelişmeler genelde daima düzgün taraflarıyla haberleştirilirken, bir de işin iç anlatılmayan öbür bir boyutu var. Buna nazaran elektrikli araçların üretimi için harcanması gereken emek ölçüsü, içten yanmalı motorlu araçlara nazaran %30 daha az. Bunun manası ise, tıpkı sayıda elektrikli araç üretimi yapabilmek için içten yanmalı motorlara nazaran daha az sayıda çalışana gereksinim duyulacak. Bunun ne manaya geldiği ise malum: İşten çıkartma.
Elektrikli arabalar sanıldığı kadar günahsız olmayabilir
Yapılan araştırmalara nazaran, 2030 yılına kadar kurulacak elektrikli araçlar yüzünden 630 bin kişi işini kaybedecek. Bu hakikaten çok yüksek bir sayı. Bununla birlikte kesimin aksiliğe kapılmamasının bir öteki sebebi daha var. O denli ki motor yüzünden işsiz kalacak 630 bin kişinin 580 bini büyük ihtimalle şarj alt yapısını geliştirme işlerinde kendilerine yeni işler bulacak.
Anlayacağınız şayet her şey planlandığı üzere giderse, elektrikli arabalar beklenenden daha az kişiyi mağdur edecek. Lakin teknolojik gelişmeler şarj istasyonlarındaki işler için daha az emek gücü gerektirecek biçimde gelişirse, işte o vakit tekrar yüz binlerce kişinin mağdur olma ihtimali gün yüzüne çıkacaktır.
